Vasiyetimdir... Ölünce beni Kocaelispor bayrağı ile gömün!
09 Mayıs 2020 00:55

Vasiyetimdir... Ölünce beni Kocaelispor bayrağı ile gömün!

Kocaelispor Kulübü eski başkanlarından Muammer Çelik, Hodri Meydan TV ve Kartepe Kulüpler Birliği’nin ortak yayınına konuk oldu. Çağrı Uçar ve Hakan Uygur ile taraftarların sorduğu sorulara yanıtlar veren Çelik “Vasiyetim var. Ölünce Kocaelispor bayrağı ile gömülmek, Kocaelisporlu Çelik olarak anılmak istiyorum” dedi.

 

İNŞALLAH ARAMIZDA OLACAKTIR

Hodri Meydan’ın kurucuları arasında da yer alan Muammer Çelik şu açıklamaları yaptı: Sözlerime Hüseyin Üzülmez başkana acil şifalar dileyerek başlıyorum. İnanıyorum ki en kısa sürede aramızda olacaktır. Ben 4 çocuk babasıyım. İzmit Lisesi’ni bitirdim. 25-26’lı yaşlarda Yenidoğanspor’da başkanlık yaptım. Maşukiye’de yaşıyorum.

 

HAYTALARIN İSTEMESİ İLE BU İŞ OLMAZ

1989 yılında Kocaelispor’un düşme ihtimali vardı. Sezonun bitimine 5 maç kalmıştı ve en az 8 puan almalıydık. Taşkafa Mehmet, Amigo İbrahim, Tehlike Serkan, Hüsnü Dindar, rahmetli Sinan Balkan ile Köfte İsmail ofisime geldiler ve “Takım gidiyor. Bize abilik yap” dediler. Biz de yönetimi istifaya davet ettik. Yönetim de bize basın yolu ile “Haytaların istemesi ile bu iş olmaz” dediler.

 

 

TARAFTARIMIZ COPLANDI

Günlerden Pazartesi’ydi. Çarşıya indim. Bir baktım İzmit Fevziye Camii’nin yanındaki eski kulüp binasının oralarda polis taraftarı copluyordu. Müdahil oldum. “Biz taraftarız, demokratik hakkımız var. Yönetimin istifasını istiyoruz” dedim. Yönetim beni içeri çağırdı. Kabul etmedim. Zaten yönetim 5 dakika sonra istifa etti. 1 gün sonra rahmetli Ferruh Duygu abim ve şu an yaşayan, benim için efsane olan İbrahim Yazıcıoğlu ile birlikte yeni belediye başkanı olan Sefa Sirmen’e gittik.

 

CANIMIZ YANIYORDU, DÜŞÜYORDUK

Sefa başkana takımın iyi durumda olmadığını söyledik. Rahmetli Rıza Sirmen de oradaydı. Rıza Sirmen “Sefa başkan daha çok yeni. Başkanlığa İsmet Kaya’yı düşünüyoruz” dedi. Biz de “Bizim için fark etmez önemli olan sizin destek vermeniz” dedik. Altınnal Otel’de o akşam bir liste yapıldı. Jandarma ve emniyet müdürlerine “Tünelde polis jandarma istemiyoruz” dediler. Evet, yapılmaması gereken bir şeydi ama canımız yanıyordu, düşüyorduk.

 

KARTALLILARA YÜRÜMESEK…

O sezonun son maçında Kartal ile oynuyoruz. Rahmetli, nur içinde yatsın Burhan Kasım geldi. “Muammer. Kartal’ın iddiası yok. Bize de 1 puan yetiyor. Bunlara bir şey yapmayalım” dedi. Ben de kenara çekildim, arkadaşları da tribüne gönderdim. Devrenin bitmesine 3 dakika vardı. Malzemeci Orhan koşa koşa geldi “Orhan Görsen soyunma odasında, seni çağırıyor” dedi. Gittim, “Ne oldu Orhan” dedim. Orhan Görsen “Abi, Kartal kötü geliyor, çok asılıyorlar. Maç gidiyor” dedi. Kartallılara yürüdük. Onlar da şok oldu. İkinci yarıda kalemize gelmediler. Maç berabere bitti ve biz de ligde kaldık.

 

HODRİ MEYDAN FETHİYE CADDESİ’NDE KURULDU

Aynı yıl Fethiye Caddesi’nin başında Hodri Meydan kuruldu. Kuruluşta benim de katkım olduğu için gururluyum. Bu camianın hep içindeyim zaten. Deplasman otobüslerini ayarlıyordum ve en psikopatlar benim bulunduğum otobüsle maçlara geliyordu. İyi ki Hodri Meydan kuruldu.

 

 

 

CEMAL SÜRECİ ÇOK İYİ YÖNETTİ

Mustafa Ekşi dönemi öncesinde 2 yönetim adayı çıktı. Engin Korukır ve Serhan Gürkan ile balıkçılarda oturuyorduk. Çok değer verdiğim Mehmet Açık ve Cemal Derya kardeşlerim geldi ve adaylardan memnun olmadıklarını söyledi. “Taraftar olarak liste çıkarın” dedim. Ertesi gün kongreyi aldık ama başkanlık aklımızın ucundan bile geçmiyordu. Cemal kardeşim o süreci çok güzel götürdü. Hatta oğlum da yönetimdeydi. Sonrasında başkanlığı Mustafa Ekşi’ye verdik.

 

HODRİ MEYDAN’IN NEFERİYİM!

Hodri Meydan birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alıyor. Sokak hayvanlarına yardımlar, canlı yayınlar, gıda yardımları, okullarla işbirlikleri vs…  Türkiye’de böyleleri çok azdır. Tabii ki buradaki insanların gelirleri yok. Ben de kapı kapı dolaştım. Bir yerlere gidildiği zaman farklı bakılıyor. İyi de bu yapılanların bir bedeli var. 1990-91’de Samsun ile çekiştik. O sezonu oyunlarla kaybettik. Sonraki yıl şampiyon olduk, Avrupa’yı gördük. Kulüpte genel kaptanlık, yöneticilik, başkanlık yaptık. Hodri Meydan’ın mevcut yönetimi teveccüh göstererek onursal başkanlık verdi.  Bunlarla gururlanıyorum. Ben Hodri Meydan’ın neferiyim. Tüm Hodri Meydan başkanlarına sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum.

 

 

SAHTE PARA İLE KULÜBE GELEN FUAT DONAY OLAYI

Kanaltürk’ün genel yayın yönetmeni beni aradı ve İzmir’de yaşayan çok parası olan birisinden bahsetti. İzmir’e gittim. Beni karşıladılar. Şahsın yanında Türk futboluna mâl olmuş bir futbolcu da vardı. İnandım, 1 hafta evimde misafir ettim. 3-4 tane valizin içinde dolarları, Euroları vardı. Şok içindeyim. Çaresiz bir dönemdeydik. “Kocaelispor kurtuluyor” dedim. Cuma günü paralar verilecek, futbolculara, personele dağıtacağız diye bekledik.  

 

 

ÜÇKAĞITÇI OLDUĞUNU SONRADAN ÖĞRENDİK

O anlarda Fethiye Ölüdeniz’de otel sahibi bir arkadaşım aradı. Bana bunların dolandırıcı olduğunu, kendisinin de bunlar tarafından dolandırıldığını söyledi. Adamın üçkağıtçı olduğunu o anda öğrendim. Ama araştırmalarımda TFF eski başkanının buna özel uçakla gittiğini, Beşiktaş’a para verip futbol şubeyi istediğini okumuştuk. Biz de yemeye çalıştı. Sonrası hepimizin malumu.

 

İKNA EDİYORDUK

Şampiyon olduğumuz sezon Serhan Gürkan futboldaki yetkiyi bana verdi, işime de karışmıyordu. Kayhan hoca ile 5 dakika bir transfer yaptık. Bir şekilde oyuncu ile anlaşıyorduk. Fuat Yaman hoca “Nasıl oluyor” diye şaşırmıştı. İkna ediyordum çünkü. Hatta bir gün Taner Gülleri tesislere geldi ve ayrılmak istediğini söyledi. 200 bin lira alacağı vardı. Taner’e “Beni tanımıyorsun ama sana Haziran’da 100, Temmuz’da da diğer 100’ünü vereceğim. Şimdi git tatilini yap” dedim. Dışarıda basına “İçeride birisi ile tanıştım. Muammer Çelik diye bir abi bana öyle güven verdi ki, kabul ettim” demiş.

 

 

UÇAKTA PRİM YÜKSELTTİĞİMİZ DE OLDU

Takımı kurduk ama sezona çok kötü başladık. Samsun, Sakarya, Erciyes yenilgileri bizi çok sarstı. Ancak çok karakterli oyuncularımız vardı. Onlarla abi kardeş gibiydim. Her isteklerini yerlerine getirmeye çalıştım. Kıbrıs’tayım. Mardin maçı öncesi Kayhan hoca aradı “Takımı çekiyorlar” dedi. “Olmaz öyle şey. Bu kadar basit değil” dedim O maç bizim kırılma maçımızdı. Mardin’i 4-0 yendik. O kadar sevinmişim ki cebimdeki paraları havaya atmışım. Prim 2 bin liraydı. Uçakta futbolcular biraz da beni gaza getirdi. Primi 5 bin liraya çıkardık.

 

 

İCRA MEMURLARI İLE MÜCADELE ETTİK

Malatya’da 4-0 yenildik. Maç sonrası statta bir ben, bir de futbolcular kaldık. Soyunma odasında “Kaldırın kafanızı, biz şampiyon olacağız” dedim. Eskişehir maçı öncesi Serhan Gürkan’a “Primi 15’er bin lira yapalım” dedim. Her maç primimiz o zamanın parası ile 240 bin civarındaydı. Eskişehir’i yendik. Sonraki hafta Kartal’dayız. Maç öncesi icra memurları soyunma odasına girdi. “Forma ve kramponları alacağız” dediler. “Siz benim yatak odama girebilir misiniz?” dedim. Ortalık biraz karıştı. TFF temsilcisi de bize hak verdi. Devlet memuruna hakaretten ceza aldım.

 

KAFAMA COPLAR YEDİM

Tam onlardan kurtuldum derken bir haber geldi. Bizim taraftarı içeri almıyorlar. Polisleri geçtim, kilidi açtım. Taraftar içeri girerken kafama copları yemeye başladım. Maçın bitmesine 10 dakika vardı. Sakarya’nın 1-0 mağlup olduğu haberi geldi. Biz 2-0 öndeyken skor 2-1 oldu.  Kafayı yiyordum. Maç bitti benim de ses gitti. En son İzmir’e gittik. Serhan başkana “Buraya uçakla ineceğiz” dedim. Sevgili Mustafa Çulcu’yu aradım. Sağ olsun çok yardımcı oldu.

 

TANER’İ 30-40 DEFA ÖPMÜŞÜM

Altay maçında Taner golü attı, dizi açıldı. Masörün uyarısı ile Engin İpekoğlu hoca değişiklik yapacaktı. Kesinlikle huyum değildir ama ben Taner’in çıkmasını hiç istemiyordum. Taner’i sedye ile soyunma odasına götürdüler. Dizine dikiş atılıyor. Ben değişikliği durdurmaya devam ediyor, takım o sırada 10 kişi oynuyordu. O süre zarfında Taner’i “Oynarsın koçum” diye diye 30-40 defa öpmüşüm. Taner oyuna devam etti. Şampiyon olduk ve Cengiz Topel’e uçağı indirdik.

 

 

KAÇTILAR

Kocaelispor’da başkanlık yapmak bizim gibi aile şirketi, belirli bütçe sahibi olan kişilerin haddi değil. Bu şehirde çok büyük iş insanları var. Belediye başkanlarının desteği olmadan bu işi götürmek çok zor. O dönemdeki yöneticilerimiz de çok iyi paralar verdi. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizden sonra görev yapan bir yönetim bildiğiniz tasını tarağını topladı ve kaçtı. Ramazan bayramından 2 gün önce evime taraftarlar geldi. “Personel, futbolcular perişan” dediler.  Bugünün parası ile kendi şirketimden 160 bin dolar çektim. Bahadır Taşer ve İlker Ertuğ birlikte tesislere giderek takıma dağıttım.

 

AİLEMİN DE BENİM DE HİÇ BİR ŞEYİMİZ KALMADI

Sonrasında başkan aramaya başladım. Kimse sahip çıkmıyordu. E tabi orası 1. Lig. Gelen yok giden yok. “Bari listeyi ben çıkarayım” dedim ve listeyi çıkardım. O girişim olmasaydı Kocaelispor asıl o zaman bitiyordu. O zamanın parası ile 3 milyon lira tutan evlerimi teminata verdim ve kredi çektim. Bugün, ne benim ne de ailemin evi de kalmadı, arabası da kalmadı. Taner, Adem, Kılıçarslan, Hakan Çimen, Özgür, unuttuklarım da olabilir, para almadan transfer izni verdi. Kabul eden arkadaşlara şahsi çeklerimi verdim. İzmitliyim, Kocaelisporluyum diyen teknik adamlar ve kimi futbolcular bu izni vermedi!

 

 

HEYKEL MEYKELLE İŞİM OLMAZ

Sezonun ilk maçı Hacettepe’yleydi. Bu maç öncesi TFF başkanı Mahmut Özgener “Bu işi başarman mümkün değil. Konya ile Karşıyaka 1 milyonu veremediği için transferi açamadı. Sen 14 milyonu nasıl bulacaksın? Bunu başarırsan senin heykelini diksinler” dedi. “Biz heykel, meykel ile işimiz olmaz. Ben açacağım” dedim. TFF’de bana oda verdiler. Cumartesi günü personel de hazır bulundu. O zamanki yönetici arkadaşlarımdan kimisi, o zamanın parası 250, kimisi 300, kimisi 100 bin lira buldu.

 

KOCAELİSPOR YAŞASIN YETER

“Bu iş bitti” derken federasyona Yılmaz Vural’ın avukatları federasyona geldi ve “550 bin liradan aşağıya olmaz” dedi. Peşine Fatih Akyel’in avukatı geldi. 150 bin Fatih’e, 150 bin Sezar’a, 200 bin Serhat Akın’a, toplamda 240 bin lira Yılmaz Vural’ın yardımcılarına para verilmesi gerekiyordu. Orada kalakaldım. Hırslandım “Yapacağım” dedim ve paraları kabul ettim. Ödemeleri hallettik. Saat 8 gibiydi, yeşil ışık yandı ve ağlamaya başladım. TFF personeli de mucizeyi gerçekleştirdin dediler. “Mucize önemli değil, Kocaelispor yaşasın” dedim.

 

 

KÖRFEZ FK OLAYINI UYANAMADIM

Transfer tahtasını açtığımız için şehir bize yardım eder dedik. Yönetici olmadığım halde Rize ve Mersin’e takımı götürdüm.  Mersin’i yendik, Rize ile berbere kaldık. O arada Adem’i, Levent’i, Murat’ı geri çağırdık. Sağ olsunlar alacakları olmasına rağmen oynadılar. İçimizdeki İrlandalılar bizi üzdü. Birileri Körfez FK’yı devreye soktu. Ben o sıralarda işi uyanamadım. Yunus Pehlivan’a gittim “Bari gençlere el koymayın. Biz ligde devam ederiz” dedim. Takımda kalsın diye Metin Erol’a ev yapmıştım. Onlar gidince ortada kaldım. Bana büyük bir oyun oynandı.

 

İHANETE UĞRADIK

5 kuruş gelirimiz olmamasına rağmen ben ve yöneticilerimiz tesisleri terk etmedik. Yönetici arkadaşlarım tesisin tüm giderlerini ceplerinden karşıladı. Eğer bir o tarihte tesisten çıksaydık tesisler KEV’e geçecekti zaten. Maalesef sonraki süreçte tesisten çıkıldı ve KEV gitti. Kısacası sürekli ihanete uğradık.

 

YA BENİ VURACAKSINIZ, YA DA…

Sırp futbolcuların 2 milyon alacağı vardı. Resmen küme düşeceğiz. TFF’ye gittim. Mahmut Özgener’in sekteri “İçeride misafirler var” dedi. Dinlemedim direk odaya daldım. İçeride Sadri Şener, Lütfi Arıboğan ve Mahmut Özgener var. “Hayırdır Başkan” dediler. Vallahi “Ya beni vuracaksınız ya da 500 bin lira bulacaksınız. Ben bitmişim, iflas etmişim, bari takım düşmesin” dedim. Sadri Şener dönemin bakanı Faruk Özak’ı aradı. Pazar günü Mehmet Ali Bey’in kızının nikahına gitmem gerektiğini söyledi.  

 

Faruk Özak

 

TOPLANTI OLUMSUZ SONA ERDİ

Belirtilen otele gittim. Eski Başkan Sevgili Nebil Uzun kardeşim bu otelin güvenliğini sağlıyordu. Beni gördü durumu konuştuk. Faruk Bey ile tanıştık ve Faruk Bey direk dönemin valisini aradı, bilgi verdi. Ertesi gün Vali Bey ile bir araya geldik. Sırpların avukatı da geldi. 300 bin verip 2 milyonu silmek istedim. Kabul etmediler toplantı olumsuz bitti.

 

10 MİLYON 20 MİLYONA ÇIKABİLİRDİ

Mirko’yu aradım. Futbolcularla beni telefonda bir araya getirdi. Kendileri ile çat pat bildiğim Rusça konuştum.  Ciddi pazarlık yaptım ama ikna olmadılar. 500 bin liraya 2 milyonu sildik. Bunu fazla kişi bilmez. Güya 500 bini kent konut vermiş. Bu parayı nasıl bulduğumu basına anlattım ve Faruk Özak’ın yardımcı olduğunu söyledim. O gün parayı vermeseydik, verdiğim 3 milyonla futbolculara ödeme yapmasaydım bugün 10 milyona kapatılan transfer tahtası 20 milyona çıkacaktı. Burada alçak gönüllük yapmayacağım.

 

HER ŞEYİ KOCAELİSPOR İÇİN YAPTIM

Hiçbir zaman Kocaelispor’da kahraman olma moduna girmedik. Mecburiyetten başkanlık yaptık. Koşa koşa başkan olmak istediğimi de kimse düşünmesin. Ne yaptıysam Kocaelispor için yaptım. Vasiyetim var. Öldüğümde Kocaelispor bayrağı ile gömülmek, Kocaelisporlu Çelik olarak anılmak istiyorum.

 

 

Güncelleme: 09 Mayıs 2020 01:07
BENZER HABERLER
X