O’na boşuna Tahaminatör demiyorlar!
Kocaelispor’un geçtiğimiz sezon öncesinde Kırşehirspor’dan transfer ettiği –Tahaminatör- lakaplı stoperi Taha Batuhan Yayıkçı Spor41’in sorularına samimi yanıtlar verdi. Batuhan “İyi ki Kocaelispor’a gelmişim. Kocaeli şehri Kocaelispor ile yatıp kalkıyor. Bu camia en iyisini hak ediyor” dedi. Süper Lig kulüpleri başta olmak üzere çok sayıda kulübün takibinde olan Batu, kesinlikle transferi düşünmediğini, konuyu kendisi adına kapattığını ve Kocaelispor’un sezon sonunda 1. Lig hedefine ulaşması için elinden geleni yapacağının sözünü verdi.
İNANIYOR
Geride bıraktığımız sezon şampiyonluğun kilit isimleri arasında yer alan, yeni sezonda da formayı aldıktan sonra bırakmamaya kararlı olan Taha Batuhan Yayıkcı, nam-ı diğer Tahaminatör, Kocaelispor’da futbol oynamasından ötürü büyük bir mutluluk ve gurur duyduğunu belirtti. Pandemi sürecinde de olumsuz etkilenmelerine karşın çabuk toparlandıklarının altını çizen başarılı stoper sezon sonunda 1. Lig’e çıkacaklarına tüm samimiyeti ile inandığını belirtti.
SALGIN DÖNEMİNDE EVDEN ÇIKMADIM
Covid-19 salgını nedeni ile uzun süre evlere kapanmak zorunda kaldıklarını ifade eden Batu şu şekilde konuştu: Geçen yılın Mart ayından bu yana tüm dünya çok enteresan bir süreçten geçiyor. Ben de virüs nedeni ile evimdeydim. Bu zamanda yabancı filmler izledim, dışarıya fazla çıkmadan çalıştım. Geçen sezon birlikte oynadığımız Serdar abi ile (Serdar Ümit Deniz) bilgisayardan futbol maçı yaptım.
İLK BAŞLARDA ÇOK ÜZÜLÜYORDUM
Futbola, Beşiktaş’ın PAF takımında da oynayan babam sayesinde başladım. Babam “Ben olamadım bari oğlum futbolcu olsun” diyerek benimle çok ilgilendi. Küçükken de futbolu çok seviyordum. Gazete kağıtlarından top yapar oynardım. Fenerbahçe’nin seçmelerine gittim ve orada beğenildim. Boyum kısaydı. Bana “Boyun uzamayacak” dediklerinde üzülüyordum. Sol bek oynuyordum. Bir yaz mevsiminde 10-15 santim birden uzadım ve stopere geçtim.
ÇOK DOĞRU BİR KARAR VERDİM… İYİ Kİ GELMİŞİM
Kocaelispor’a geliş sürecim şu şekilde oldu: 2 sezon önce Fethiyespor ile görüşmek için Muğla’ya giderken bir abi aradı “Kocaeli’ye gel” dedi. Ben de “Abi görüşmeye gidiyorum. Gitmezsem ayıp olur” dedim. O abi “Tamam… Görüş ama imza atma” dedi. Fethiyespor ile görüştüm. Şartlar anlaşılacak gibiydi. Ancak kendilerine bir takımla görüşeceğimi kararımı da ona göre vereceğimi söyledim. Kocaelispor’dan aradılar ve ertesi gün Kartepe’ye gittim. Hemen anlaştık. İyi ki de böyle bir karar vermiş, Kocaelispor’a gelmişim.
SAKARYA, EROK VE KARŞIYAKA MAÇLARINI UNUTAMIYORUM
Kocaeli – Sakarya rekabetini biliyorduk. Kocaelispor forması ile ilk maçımızı da Sakaryaspor karşısında oynadık. Hazırlık maçı dahi olsa çok güzel bir atmosfer vardı. Tribünümüz inanılmazdı. Deplasmandaydık ama sürekli bizimkileri dinledim. Hodri Meydan Sakarya’da bildiğiniz şov yaptı. Erok ve Karşıyaka maçlarındaki atmosferlerden de çok etkilenmiştim. Ancak Erok maçı daha etkileyiciydi. Tezahüratların hepsi çok iyi ama ben -Şampiyonluk gelsin bu sene kutlayalım Fethiye’de- tezahüratını daha çok seviyorum. Taraftarımızın hakem üzerindeki baskısı oldukça fazla. Bu bakımdan avantajlıyız. Koridordan sahaya çıkarken rakiplerimiz de şaşırıyor ve tribünleri görünce “Bu ne ya” diyor. O günleri gerçekten çok özledik.
O PAYAS MAÇI HİÇ BİTMEYECEK SANDIM
Geçen sezon yeni kurulan bir takımdık ve birlikte oynamamız lazımdı. Sezon öncesinde -Sakatlık olur- diye Engin hoca bizi riske atmak istemedi ve hazırlık maçlarında oynatmadı. Transferin açılacağından en küçük bir şüphemiz yoktu. Alışma sürecimiz biraz uzun sürdü. Bunun dezavantajı oldu mu? Tabii ki oldu. İlk resmi maçımızı Payasspor ile oynadık. Hava inanılmaz bir sıcaktı. Sonlara doğru ayaklarımda derman kalmamıştı. Maç hiç bitmeyecek sandım. Maç biter bitmez de –Çok şükür- diyerek kendimi yere bırakmak zorunda kaldım.
ERDİNÇ KARAKAŞ’I ÖZ ABİM GİBİ SEVERİM
Erdinç abi ile abi kardeş gibiyiz. Onunla Kırşehir’de tanıştık ve kanım çok ısındı. Samimiyet kurduk. Onun için elimden gelen her şeyi yaparım. Ailecek de görüşüyoruz. 2 günde bir sohbet ediyoruz. Allah nasip ederse onunla ilişkim ömürlüktür. Serdar abiyi de çok seviyorum. Bende her zaman yeri vardır. Geçen sezonki ve bu sezonki takımlarda arkadaşlık ortamı çok iyi. Hemen hemen her konuda birlikte hareket ediyoruz.
MERİH DEMİRAL’I KUTLUYORUM
10 yıl boyunca Fenerbahçe alt yapısında forma giydim. Benden 2 yaş küçük olan Merih Demiral da alt yapımızdaydı. Aramız çok iyiydi. Bana saygıda kusur etmez, abi derdi. Gerçekçi olayım o günlerde Merih’in buralara kadar geleceğini kimse tahmin edemezdi. O bir yol çizdi ve bunda da çok başarılı oldu. Merih’in oyun tarzını benimkine benzetiyorlar. O seviyedeki bir futbolcuya benzetilmek onur verir. Merih bu kentin ve ülkemizin gururu oldu. Allah yolunu açık etsin, daha iyi yerlerde oynamayı nasip etsin.
GÖKDENİZ BENİ ŞAŞIRTMADI
Benim Kocaeli ile kan bağım da var. Annem Kandıralıdır. Gökdeniz de Kandıralı. Yaşı çok genç olmasına rağmen Gökdeniz başarılı bir sezon geçirdi ve Antalyaspor’a transfer oldu. Önce Tamer Tuna şimdi de Ersun Yanal hocalar ona çok güveniyor. Bursaspor ile oynana kupa maçında attığı golün ardından Ersun hocanın Gökdeniz’i ne kadar güzel bir şekilde kutladığını gördük. Fiziği ve oyun görüşü çok iyi. Geçen sezon bize çok maç aldı. Bu sezon da Antalyaspor’a puan ya da puanlar kazandıracaktır.
DİREKTEN DÖNDÜM
Hakemlere her futbolcu gibi ben de zaman zaman öfkeleniyorum. Pazarspor’dayken 1 maçta haksız bir şekilde kırmızı kart görmüştüm. Yan hakemin uyarısı ile gördüm bu kartı ve 4 maç ceza aldım. Ceza sonrasındaki ilk maçta bir pozisyonda kırmızı kart görebilirdim. Top kaleye giderken kalçama çarptı. Hakem penaltı ve kırmızı kart veriyordu. Arkadaşlarım kart çıkarmasın diye resmen hakemin elinden tuttu. Yardımcı hakem de pozisyonda elle oynanmadığını söyledi hakem kararından vazgeçti. Direkten döndüm.
SERGIO RAMOS İDOLÜM
Babam Sinoplu. 57’yi de bundan dolayı giyiyorum. Ancak numara takıntım yok. Maçlarda küfür yemişliğim vardır tabii ki. Ancak rakip taraftar küfür edince daha da motive oluyorum. Pazarspor’da oynarken iyi Düzcespor ile oynamıştık. Maç çok iyi geçti. Orada da baya bir alkışlanmıştım. Kötü maçlar çıkardığım zaman bunun nedenini düşünürüm ve telafi etmeye çalışır, sorunu kendim aşmaya çalışırım. Hırslı ve tatlı sert bir futbol tarzım var. Maç içinde birisi beni kışkırtırsa ben de onunla uğraşırım. Rakibim iyi niyetliyse sadece futbolumu düşünürüm. Sergio Ramos ile yan yana oynamak isterim. Onu örnek alıyorum. Türkiye’de de Serdar Aziz’i seviyorum.
ÇOK ÇALIŞMAK VE SABIR GEREKİYOR
Hiç yemek yapamam. Yumurtayı bile düzgün kıramam. Mantı ve zeytinyağlı sarmayı çok severim. Kocaeli Üniversitesi’nde Spor Bilimleri Fakültesi’nde bitireceğim inşallah. Futbolcu olmasaydım başka bir iş yapamazdım. Çünkü başka bir yeteneğim yok. Ama bir tercihim olsaydı beden eğitimi öğretmeni olmak isterdim. Basketbol oynamayı seviyorum. Hatta geçmişte sabaha karşı canlı yayınlanan NBA maçlarını bile beklerdim. Futbolcu olmak isteyen genç kardeşlerime tavsiyem şu. Başarılı olmak için çok çalışmak ve sabır lazım. İlla ki sana şans gelecek. Önemli olan o şans geldiğinde hazır olman ve şansı iyi değerlendirmen.
KOCAELİSPOR İLE BİRLİKTE YÜKSELMEK İSTİYORUM
Çubuklu Kocaelispor forması favorim. 11 yıl sonra transfer yasağının kalkması geçen sezon bize nasip oldu. Bu da ayrı bir kıvanç kaynağı. Sadece ben değil tüm takım arkadaşlarım sorumluluğumuzun farkında hareket ettik ve şampiyon olduk. Bu sezona iyi başlayamasak da son haftalarda hem oyun gücümüz hem de özgüvenimiz arttı. Kocaelispor ile üst liglerde oynamayı çok istiyorum. Kocaelispor’un eski günlerindeki gibi Süper Lig’de oynaması için yürüdüğü yolda beraber yürümek, Kocaelispor ile birlikte yükselmek istiyorum.
Spor41 – Röportaj