Yılmaz Vural: Bu lig sadece 4 büyük kulübün ligi değil
2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Menemen Futbol Kulübü son maçında Belediye Derincespor’u deplasmanda 3-2 mağlup etti. İzmir ekibinin teknik direktörü Yılmaz Vural maçı değerlendirirken, Türk futbolunun gündemine dair son derece çarpıcı açıklamalar yaptı.
İKİNCİ EVRE DAHA DA ZORLAŞACAK
2. Lig’deki statü nedeni ile birçok takımın sezon boyu hedefinin olabileceğini ifade eden Vural şu görüşlere yer verdi: Ligimiz çok çetin geçiyor. 2. devre daha da zorlaşacak. Play-Off sisteminin değişmesi sonrası 6 takım potada olacak. Aşağıdaki puanlar da birbirine çok yakın. Derince iyi direndi. İlk yarı bizim 4, Derince’nin 2 pozisyonu oldu. İkinci devrede de Derince’nin 3 bizim 4 pozisyonumuz var. Pozisyonlarımızın 3’ünü gole çevirdik. Arkadaşlarımızı verdikleri mücadeleden ötürü tebrik ederim.
OLMAZ BÖYLE BELEDİYE BAŞKANIM
Derince’deki kulübün başkanı, kardeşim… Bir mücadele veriyor. Umarım bir an önce tehlikeli bölgeden çıkarlar ve daha iyi yerlere gelirler. Bir futbol adamı olarak Belediye Başkanımızdan rica ediyorum. Burada çok güzel bir alan var. Kulüpte şirketleşme olduğu için şu mantık çıkabilir. “Siz aldınız, her şeyi siz yapın” denilebilir. Olmaz böyle belediye başkanım. Bu takımın adı Belediye Derincespor… Kötü bir zeminde maçımızı oynadık. Burada hem antrenman hem de maç olmaz. Ben de bu yörenin çocuğuyum. Annem Derbentli, dedem buralı, babam Adapazarlı.
UMUT ETMİYORUM, OLACAK
Şu anda Kocaelispor’un başarısı ile de gurur duyuyoruz. Ara sıra Ertuğrul kardeşimle dertleşiyoruz. Umarım, Hodri Meydan ile beraber bu takım tekrar layık olduğu yere döner. Hatta bunu umut etmiyorum, bunun olacağını düşünüyorum. Futbolda kaos yaşanıyor. En son İstanbulspor – Trabzon maçında İstanbul’un başkanı takımı sahadan çekti. Maçı hükmen kaybedecek bir de üzerine eksi 3 puan verilecek. Yazık günah. Herkes artık bu liglerde “Ben istediğimi yaparım” mantığı gütmeye başladı.
BİR POZİSYON 10 DAKİKA TARTIŞILMAZ
Tepkiler büyümeye başladı. Yakında sahada oynayacak takım bulamayacaksınız. Hakem kardeşlerim de kendi kendilerine maç idare eder artık. Arkadaşlar, bir pozisyon 10 dakika tartışılmaz. TV’lere bakıyoruz, aynı pozisyona 3 eski hakem faul diyor, 3’ü değil diyor. Böyle bir şey olamaz… Artık hakemlere yardımcı olunması lazım. Bir de VAR diye bir şey var. Sana izleme şansı veriyor. Buna nasıl karar verilemez bu da işin apayrı boyutu.
BU LİG BİRKAÇ BÜYÜK TAKIMIN LİGİ DEĞİL
Kurallar takıma, adama göre olmaz. Kural herkese aynıdır. TFF’yi merak ediyorum. İstanbulspor’a vereceği ceza ile olayı çözebilecek mi? Protesto üzerine protesto… Demek ki bu lig güvenilir bir lig değil. Hiçbir kurum, baştan aşağıya birbirine güvenmiyor. Bu güvensiz ortamda bir iş de yapamazsın. Futbolu yöneten ve kural koyan arkadaşlarımız, ne olur ivedilikle bir karar alsınlar. Bu lig yalnız birkaç tane büyük takımın ligi değil.
3 YERLİYİ MECBURİYETTEN OYNATIYORUZ
Kulüpler Birliği’ne de bir tavsiyem var. Bu ülkede 136 profesyonel takım var. Bu Birlik, 136 futbol kulübünün birliği olmalı. Üstteki 20 takıma her şeyi kazandıralım, aşağısı yansın… Doğru değil… Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray’a Erzincan’dan geldi. Arkadaşlar, burası Türkiye liglerinin alt yapısı. Buradan gelecek olan gençlerle Türkiye yapılanacak. Süper Lig’de 3 yerliyi mecburiyetten oynatıyoruz. Bu kadar kısır, bu kadar öğretmeyen bir futbol camiası mı olur Allah aşkına.
YÖNETİCİ BULAMAYIN KARDEŞİM
Daha geçen gün genel kurulda Beşiktaş’ın borcunun 8 buçuk milyar lira olduğu açıklandı. Bundan 1 ay evvel 4 büyük takımın 25 milyardı. Yazık ya… Ne yapıyoruz kardeşim. Nereye gidiyoruz? Devlet kural koymaya çalışıyor “Herkes kendi döneminden mesuldür” diye… Efendim neymiş “O zaman yönetici bulamayız” diyorlar. Bulamayın kardeşim… Kapatın federasyonu. Devletimizin yerinde olsam, bu ülkede futbol aktivitesini sonlandırırım.
EMNİYET MÜDÜRÜ DEĞİLİZ Kİ?
Aptalca paraların dağıtıldığı, bu paraları kimlerin aldığı belli olmayan, İddaa denilen bir illetin ortaya çıktığı, buna da kimsenin önlem alamadığı bir ortamda iş yapıyoruz. Biz antrenörler Emniyet Müdürü falan değiliz ki. Bu kriminal olayların içine girip “Kim ne yapıyor?” diyemiyoruz, takip de edemiyoruz. Bu iş böyle gidecekse, gitmesin. Daha çok insanın canı yanar ve bundan kimse de zevk almaz.
UTANILACAK BİR DURUM DEĞİL
Bizim yarışmayı düşündüğümüz kimler? İngiltere, İspanya, Fransa, Almanya… Biz bu ülkelerle yarışmak istiyorsak, kupalarda ilerlemek istiyorsak, onlar neler yapıyor öğrenmek zorundayız. Ayıp ya! Türkiye, İsviçre’den Medeni Kanun’u, İtalya’dan Ceza Kanunu’nu aldı ve bir Anayasa oluşturdu. Bunda utanılacak bir durum, bir yanlış yok ki. Futbol adına sen de öğren. Yıllardır futbolun içindeyim ancak bu ülkede futbolu kim yönetiyor bilmiyorum?
BURASI DİNGO’NUN AHIRI MI?
Halka soruyorum… Bu ülkede futbolu siyaset mi, kulüpler mi yoksa federasyon mu yönetiyor? Bunun cevabını araştırın. Hepimiz bu çarkın içindeyiz. Dolayısıyla futbolu yöneten kimse, yaptıkları da doğru değil, gittikleri de yol da doğru değil. Değiştirin kardeşim. Yazık oluyor, bu güzel oyun bitmek üzere. Bu oyuna saygı ve inanç kalmadı. 650 milyon dolarlardan 95 milyonlara kadar değeri düştü. Bir sürü sıkıntı, sorun… Burası Dingo’nun ahırı mı, bu ülkenin futbolu bu kadar sahipsiz mi?
HERKESİN ÜZERİNE VAZİFE DÜŞÜYOR
Kimse tepki de göstermiyor, herkes hayatından memnun, kapalı kapılar arkasından herkes birbirine küfür ediyor. Delikanlı olun biraz! Futbol bir spor değil, çok önemli sosyal bir olay. İnsanlar işini gücünü bırakıp bizi seyrediyor ve psikolojik dengelerini sağlıyor. Kısacası biz çok önemli bir iş yapıyoruz. Bu güzel oyunun içine ettik. Bir an evvel toparlamak adına hepimizin üzerine vazife düşüyor. 70’li yaşlara geldik. Düzelmiş bir şey görmeden bu Dünya’dan göçüp gideceğiz. Bu benim mesleğim ve sadece kendi takımımı değil, ülke futbolunu düşünüyorum.