İlker Uzel: Üyelere saygı duyulmalıydı
Her pazartesi akşamı Nokta TV’den canlı olarak yayınlanan Yeşil Siyah programına telefonla katılan Kocaelispor Eski Kulüp Müdürü İlker Uzel genel kuruldaki tepkileri ile ilgili olarak “Benim tepkim iradenin hiçe sayılmasıydı” dedi.
KOCAELİSPOR’UN ADININ GEÇTİĞİ YERDE “İNTİKAM” SÖYLEMİ YAKIŞIK OLMAZ
Nokta Medya Spor Müdürü Erdem Övüç’ün hazırlayıp sunduğu Yeşil Siyah programına katılan İlker Uzel, Kocaelispor’un olağanüstü seçimli genel kurulundaki eksiklikleri anlattı. Uzel öte yandan genel kurulda neden tepkili olduğunu da açıkladı. Uzel’in açıklamaları şu şekilde: Üzüldüğüm bir nokta var. Sinan ağabeyin söylediği laf, belki yazılırken yanlışlıkla geçmiş olabilir, “Kongreyi kişiselleştiriyorlar, intikam almak istiyorlar” dedi. Şahsıma söylediği bir şey değil. İkisini de sorgulamadım. Kocaelispor’un adının geçtiği yerde “İntikam” kelimesinin kullanılması yakışık değil. Hepimiz Kocaelispor’a intikam değil minnet duyarız, sevgi duyarız.
ÖYLE BİR ANLATILMIŞ Kİ
Kongre doğru yönetilmiyor olabilir, yanlışlar olabilir. Bir de ben olayı kişiselleştirecek olsam, bu durumların yaşanabileceğini bilsem kongreye coşku havasında eşim ile birlikte gider miyim? Öyle bir anlatılmış ki işte biz orada sinirlendik, bir şeylere karşı durmaya çalıştık denildi. Benim yanımda önerge dilekçesi yazacak kalemim bile yoktu. Hazırlıklı gelmiş olsam elimde boş A4 kağıdım da olurdu kalemim de olurdu.
RECEP DURUL “HATALARIN YÜZDE 90’INI ENGİN KOYUN YAPTI” DEDİ
İlk konuşmamda seçilecek yönetime başarı dilerim ve önceki hataların bir daha gerçekleşmemesini basa basa söyledim. Hatta Recep Bey konuşmasında “Hataların yüzde 90’ını Engin Koyun yaptı” dedi. Yapmaması gereken şeyleri anlatan bir örnek teşkil ettim. Recep Durul, Engin Koyun dönemindeki hatalardan ötürü rahatsızlık duymuş, o gün tepki gösterememiş, içinden çıkamamış, karşı duramamış, o basireti gösterememiş.
15 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUMU GETİREMEDİM
Daha önceki kongre Engin başkana da söyledim. Saygı duyulması gereken noktalar var. Bunları kaçırıyorlar. Böyle olunca taraftarın, üyelerin bam teline basıyorlar, gür bir sesle karşılaşıyorlar. Bir gün önce Kocaelispor Kulübü’nden yapılan açıklamada “Kongreye misafir alınmayacak” denildi. Bundan ötürü 15 yaşındaki çocuğumu getiremedim. Bunun olmaması gerektiğini ifade ettim. Yine konuşmamda yönetimin aktif olarak kullanılması gerektiğini, kişisel olarak başkanlık yapılmaması gerektiğini izah ettim ve dediğim gibi başarılar diledim.
YÖNETİM KURULU LİSTESİNİ GÖRDÜKTEN SONRA “UMARIM DOĞRU DEĞİLDİR” DEDİM.
Kısacası benim genel kurulun ibra edilmemesi ile ilgili ne bir çalışmam oldu, ne de bir düşüncem oldu. Kongre biterken aklıma bile gelmedi. Belki tepkiler oluşmasa ben de elimi kaldırır maddeleri ibra ederdim. Bu işler oldubittiye getirilmemeli. Yönetim kurulu listesini gördükten sonra “Umarım doğru değildir” dedim. Çünkü listede üye olmayanlar vardı. Divan başkanından özellikle rica ettim ve “Lütfen dikkat edin, mahkeme kapılarında Kocaelispor’u süründürmeyin” dedim.
BENİM DERDİM KOCAELİSPOR’U MAHKEMEYE DÜŞÜRMEMEK
Bir de benim Kocaelispor’u mahkemelere götürmek istediğim düşünülmüş. Yahu ben böyle bir heves içinde olsam bunları der miyim, insanları uyarır mıyım? Benim derdim Kocaelispor’u mahkemeye düşürmemek. 5 tane üye olmayan insanı hazirun listesine ekliyorsunuz, bu isimler 31 Mayıs’taki ilk oturum listesinde yok. Halen o liste orada duruyor. Kocaelispor’un resmi sitesinde “Seçildi” denilen üyelerin isimleri listede yer almıyor. Buna itiraz etmek yanlış mı?
GÖZE SOKA SOKA YAPIYORLAR
Madem bir şey yapıyorsunuz bari kılıfına uydurun. Bu kadar hukuksuz bir işi göze soka soka yapıyorlar, rahatsız da olmuyorlar. Kim akıl veriyor bilmiyorum. “Gerilere dönün karar defterinde aralara isimleri yazın” mı diyorlar? Dijital çağdayız, 20 yıl önceki Türkiye’de değiliz. Herkesin E Devlet’i var. Orada her şeyiniz görünüyor. Derbis gibi bir bilgi sistemi var. Girin derbise, yönetime yazılan 5 kişinin Kocaelispor’a üye olmadığını göreceksiniz.
BU NASIL BİR CESARETTİR!
Ne kadar geriye dönük karar alabilirsin? 1 ay değil, 3 ay değil. Tüzük gereği bu isimlerin bir önceki olağan genel kurul öncesinde üye yapılması lazım. Onun da duyuru süreci var, 1 ay da böyle ekle. Nasıl bir cesarettir ki 1.5 sene öncesinin karar defterinde aralara isimler sokup “Üye yaptık” diye göstermek. Bir de ne gerek var bunlara. “Ben yaptım oldu” derseniz birileri de gocunur ve karşınıza dikilir. Bugün İlker Uzel yarın Aytunç Çetinbaş dikilir. İnsanlarla dikleşmeye gerek yok.
BU TÜZÜK YİNE ONLARIN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA DEĞİŞTİ
Bu yönetim kurulunu Üyeler içinden yapacaksın. Hüseyin Üzülmez döneminde bir daha genel kurul yapılmıştı. O zamanki tüzük farklıydı. Bu tüzük yine onların isteği doğrultusunda değişti. Mevcut tüzüğe saygı duyulması gerekir. Tüzüğümüzde yönetim kurulunun görevleri yazılıdır. Genel sekreter, mali asbaşkan, başkanvekilleri olmak zorundadır. 20 kişi de “Başkan yardımcısı” olmaz. Böyle bir işleyiz olmaz.
İRADEYE HERKES SAYI DUYMAK ZORUNDADIR
Tüzükten rahatsız da olabilirsiniz. Getirirsiniz genel kurula, genel kurur karar verir. Sinan ağabeye de tepkim buydu. Orada artık senin, benim düşüncem yok. İrade genel kuruldur, üyelerin verecekleri kararlardır. Doğru ya da yanlış, iradeye herkes sayı duymak zorundadır, orada seçilen başkanı herkes alkışlamak zorundadır. Divan heyetinde görev alanlar bir maddeye katılmak istiyorlarsa o esnada heyetten affını ister, yerine vekili devam edebilir.
O ZAMAN SEN DÜŞÜN BİZ HİÇ GELMEYELİM
Sinan bey söz alıp “Arkadaşlar. Tek listeli bir seçim var. Eğer maddeler ibra edilmezse yönetim sunamayacağız, genel kurul kapatamayacağız. Ya da kapatırsak kulüp kayyuma gidecek, bir seçim daha olacak. Zaman kaybı işimize gelmez” der, güzel güzel anlatırsın, kongre üyelerini ikna edersin, herkes de sana saygı gösterir. Ama “Ben düşündüm” denilirse o zaman hep sen düşün ağabey, biz genel kurula hiç gelmeyelim.
ORAYA DİVAN BAŞKANI OLARAK ÇIKTIYSAN ARTIK SEN ROBOTSUN
Ben yaptım oldu diyerek, birilerini karşımıza alarak bu gemiyi yürütemeyiz. Haklı olduğunuza inanıyorsanız ikna etme yolunu denemeliyiz, kişileri yanımıza almalıyız. Benim tepkim iradenin hiçe sayılmasıydı. Genel kuruldaki üyeler el kaldırıyor, göz göre göre yok sayılıyor. Bu ne vicdana, ne de imana sığar. Ben yapamam. Oraya Divan Başkanı olarak çıktıysan artık sen robotsun. Senin düşüncen olmaz. Önünde tüzük var ona göre kongreyi yöneteceksin.
CANIMI ACITTI
Disiplin kurulunda iki hukukçunun bulunma zorunluluğu var. Sadece asil listede 1 tane var. Bunlara dikkat edilmemiş. Artık hakimiyet mi yok, saygı mı yok çözemedim. Bizim tek derdimiz üyelere saygı duyulması. Tepkim buna. Yoksa ben Recep Durul’un seçilmesini istemesem çıkıp o konuşmayı yapmaz, tavsiyelerde bulunmaz, başarı dilemezdim. Göz göre göre bu haksızlıkların yapılması canımı acıttı, elimden geldiğince karşı durmaya çalıştım.