Kocaelispor'da lider ve kaptan nasıl olmalı?
31 Mayıs 2025 12:08

Kocaelispor'da lider ve kaptan nasıl olmalı?

Futboldaki mevkiler, oyuncuların sahadaki görevleriyle sınırlı kalmayıp, kişilik özelliklerini ve hayattaki duruşlarını da metaforik olarak yansıtabilir.

İşte bazı futbol mevkilerini, karakteristik yönleriyle günlük hayata uyarlayan bir yazı dizisi…

Kaptan deyince…
Kaptanlık Bandının Omuzlardaki Yükü…
Bu, görünmeyen yüklerin, dile getirilmeyen sorumlulukların, herkes için güçlü görünmenin ama içten içe çatlamanın metaforu.
Kimi zaman bir onur,
Ama çoğu zaman yalnızca ağır bir sessizliktir.

“Kaptan, sadece kolunda pazubandı taşıyan değil; yüreğinde takımı taşıyandır.”

Kaptan, takımın önünde yürür ama kimse onun arkasında ne taşıdığını bilmez.
Her düşenin elini tutar ama kendi düşmeye hakkı yoktur.
Bağıran o değildir ama herkes onun sesine güvenir.
Ve çoğu zaman, herkes dağıldığında bile o toplu kalmak zorundadır.

“Kaptan; sahanın lideri, soyunma odasının abisi, takımın vicdanıdır.”

Kaptanlık, bazen hiçbir zaman anlatılamayan cümlelerin, içte dönen krizlerin, dışarıya yansımayan kırılmaların sessiz muhasebesidir.

“Bir kaptan, fırtınada gemisini sakinleştiren kişidir; sahada da takımına yön veren liderdir.”

Bandı koluna değil, omzuna takar hayat.
Sadece sahada değil, evde, işte, ilişkilerde de…
Sürekli “olması gereken”dir.
“Yaparsa o yapar” denilendir.
Ve bu cümle, ona güven değil, yük verir.

Kaptan ağlayamaz.
Kaptan yoruldum diyemez.
Kaptan küsüp kenara çekilemez.
Çünkü o kaptandır.
Ama kimse bilmez:
Bazen o da sahanın ortasında kaybolmak ister.
Birinin gelip “Bu yük senin değil artık” demesini bekler.
Ama o cümle hiç gelmez.
Çünkü herkes bilir: Kaptanın yedeği yoktur.

Kaptanlık bandı, görünmeyen bir zincirdir bazen.
İçinde güç değil, zorunluluk birikir.
Herkesin krizini çözersin ama kendi iç savaşıyla baş başasındır.

Ve en ağır an, takım kazanırken bile içinde bir boşluk hissettiğin andır.
Çünkü kaptan her şeyi düşünür ama çoğu zaman kimse kaptanı düşünmez.

“KAPTAN OLMANIN AĞIRLIĞI”,
Tam anlamıyla içe çöken bir sorumluluğun, güçlü görünmeye mecbur bırakılmış insanların iç sesidir.
Çünkü kaptanlık bazen bir ayrıcalık değil, yalnızca seçilmiş bir yalnızlıktır.
Bir tür susarak lider olma hâli.
Ağır, sessiz, ama görkemli bir yorgunluk.

Kaptan, herkesin gördüğü ilk kişidir; ama kimsenin görmediği en derin yaraları taşıyan kişidir.
İlk adımı o atar.
En çok konuşan o değildir ama en çok düşünülen hep odur.
Çünkü bir takım, bir aile, bir toplum düşerken herkes onun yüzüne bakar.
Ve bazen sadece “bakmaları” bile yeter.
O bile fazladır.

Kaptan olmak, güç göstermek değil; güçsüzlüğünü gizlemek zorunda kalmaktır.
Takım dağılırken dik durmak.
Kendi içinden parça koparken “devam” diyebilmek.
Sırtını kimseye yaslayamayıp, herkesin yaslandığı sırtta çatlaklarla yürümek.

“Kaptan, oyunun kaderini değiştiren değil; takımın yüreğini ateşleyendir.”

Çoğu zaman kaptanlık bir kol bandı değildir.
Bir suskunluk biçimidir.
O yüzden kaptanların çığlığı olmaz .
içlerinde yankılanan bir sessizlik vardır.
Ne zaman ağlasalar, bu “zayıflık” olur.
Ne zaman yorulsalar, bu “terk ediş” sanılır.
Ne zaman kırgın olsalar, bu “liderlik eksikliği” diye okunur.

Kaptanlığın en ağır yanı, çoğu zaman herkesin yükünü alıp, sonunda “zaten onun görevi” diye unutulmaktır.
Ve asıl zor olan, kaptan düştüğünde alkışlanmaz,
Sadece “nasıl olur?” diye şaşkınlıkla izlenir.
Çünkü herkes kaptanı güçlü sanmıştır.
O kadar uzun süre güçlü durmuştur ki, artık zayıf görünme hakkı yoktur.

KAPTANIN ADI YOK!
Kaptan olmak; lider olmak, gururdur, onurdur. Bir takımın başında olmak, dik durmak, eğilmemek ve karar sahibi olmak şereftir. Güven duyulmak, güç verir. Sahadaki duruşun ve dışarıdaki profilin örnek teşkil eder.

Bu süreci yönetmek zordur ama keyiflidir. Kaptanlık bandı koluna takıldığında o gücü almak ama onun esiri olmamaktır. Herkes kaptan olamaz. Kaptanlık bir semboldür ve kaptanın adı yoktur…


“Lider doğulur, kaptan olunur. Ama gerçek kaptan, liderliğini her sahada kanıtlar.”

 

Göksel Ali Argun - Nokta Gazetesi 

Güncelleme: 31 Mayıs 2025 12:09
X