Zoru severiz!
23 Ocak 2021 00:26

Zoru severiz!

Mert Cengiz yazdı...

 

23 Aralıkta Uşakspor maçıyla başladığımız yoğun tempodaki serimiz Urfa beraberliğiyle bitti.

Elde edilen üst üste galibiyetlerle seri yakalayan takımımız, son 4 karşılaşmadan galibiyet çıkartamadı.

Süreçte fatura Teknik Direktör Erhan Altın’a kesildi.

 

HEKİMOĞLU MAÇI BİZE NE ANLATTI?

Henüz maç başında bulduğumuz gol gerek bizim gerekse de Hekimoğlu’nun oyun düzenini bozdu.

İlk dakikalarda diğer maçlara alışık olduğumuz rakip sahada düzenli oyunu bu sefer geri çekilen bir takım görüntüsüyle değiştirdik.

Bu ise bize kimi zamanlarda boş alanları bularak etkili bir kontra oyunu oynama fırsatımız oldu ve pozisyona girmemize olanak sağladı.

Fakat gerçekten ancak beceriksizlikle anlatılabilecek bir bitirişe sahiptik.

Pozisyonları cömertçe harcadık

 

Hekimoğlu da ligin en kaliteli ekiplerinden birisi olduğunu maç boyunca ortaya koydu.

Gerek sık sık topu ayağa alıp set oyunlarıyla, gerekse de Batuhan’ı duvar yaparak ciddi tehlikeler oluşturdular.

Aksayan kanadımız olan sol tarafı, Bahattin’in defansa az yardımıyla çokça etkili kullandılar.

Bayram kurtarışlarıyla gerçekten bu takım için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

Zaman zaman topu ayakta tutup oyun temposunu düşürdüğümüz zaman zaman topu verip ve kontra ataklarla pozisyon bulduğumuz bir oyun kurgusu gördük.

Bu konuda eski teknik direktör Erhan Altın bence doğru bir tavır takındı.

Zira bu kadar yoğun maç takvimi ve elimizdeki kadroyla herhalde yapılacak en doğru iş buydu.

Skor avantajı da bu noktada bize epeyce kolaylık sağladı.

Fizik olarak da çok ağır ve kötü bir zeminde oynamamıza rağmen maçtan düşmedik.

Maalesef yakaladığımız ve direkten dönen toplandan birisini atsak maçın kopması ve farka koşmamız mümkünken çok talihsiz bir pozisyon sonunda ve dakikalarda golü kalemizde gördük.

 

Bizim adımıza maçın artılarından birisi Murat Cem’in performansıydı.

Oyundan alınana kadar bence sahanın en çok koşan mücadele eden isimlerdendi.

Kazandığı toplarla ani ataklar yakalamamızı sağlaması, oyunu iki yönlü kurgulaması oldukça ümit verici. 

Ofans hattımızda Bahattin ve Batuhan’ın ise bu kadar çok pozisyon ve alan bulduğumuz bir maçta sahneye çıkamamaları, sahaya ağırlıklarını koyamayıp etkisiz kalmaları takımımız adınatakımımız adına büyük sıkıntı oluşturdu.

 

ZAMANI DEĞİLDİ

Bir iş yaparken, o işi kıymetlendirecek olan, işi yapmaktaki niyetle beraber usuldür.

Usul içerisinde şekil, zamanlama gibi özellikler taşır.

Erhan Hoca’nın gönderilmesi de şekil bakımından yanlıştır.

Hocanın gönderilmesi taraftar tarafından ısrarla istenen bir konuydu.

Kazanılan maçlardan sonra dahi çok kez hocanın eleştirildiğini istifaya çağrıldığını gördük. Bariz oyunlar oynamamakla ve oyuncu tercihindeki ısrarlarla sıkça eleştirildi, ki Spor41 için yazmış olduğum ilk yazıda Batuhan Er ısrarının, kısıtlı oyuncularla maçlara çıkmanın hocanın geleceğinin sorgulanmasına yol açacağı söylemiştim.

 

Fakat şunu konuşmamız gerekir ki Erhan Hoca kendisinin kurmadığı, beraber kamp dönemi geçirmediği halde iki sefer kaybetmeksizin 5’er maçlık seri ortaya koydu.

Çok iyi oyunlar ortaya koydu mu? Hayır.

Ama doğru yaptığı işler vardı ve 15 maç başında kaldığı takımla 2 puan ortalamasını tutturdu.

2. Lig’de son 5 sezona baktığımızda 2 puan ortalamasının şampiyonluk veya Play-Off’lara tekabül ettiğini görüyoruz.

Süreç bitirilip, istediği transferler için gerekli şansı bence kendi adına hak etmişti.

En kötü ihtimalle Şanlıurfa maçında takımın başında muhakkak olmalıydı.

 

Selahaddin Dinçel gönderildikten sonra Ercan Ağaçe çıkılan maçta Manisa FK karşısındaki durumdan hiç mi ders alınmadı ki bu kadar kötü bir zamanda, aynı şekilde maça çıkıldı?

Ramiz hocanın kulübede olamamasının nedeni, Erhan hocanın sözleşmesindeki fesih işlemlerinin yetişmemesiydi.

Çoğu maçı, içinde taktiksel açıdan kendi doğrularıyla oynadı.

Ankara deplasmanında kazanmamızda, galip geldiğimiz maçlarda defansif yönden yaptıkları takımımız ve durum düşünüldüğünde doğru işlerdi.

Puan kaybettiğimiz Erzincan, Hekimoğlu maçlarında elindeki imkanlarla doğru işler yaptığını fakat bitiricilik noktasında oyuncularımızın formsuzluğunun ve şansızlığın kurbanı olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Toparlamak gerekirse Bahattin ve Batuhan’ın verimsizliği, Erhan Hoca’nın gönderilmesindeki hususların başında geldi.

Futbolcu sezon içinde gitmeyeceğine göre hocanın kellesi alındı.

 

Biz de bu takımın taraftarıyız.

Bugün Manisa FK gibi sürekli hücum oyunlarını, rakiplerini eze eze galibiyet serileri elde etmeyi elbette isteriz lakin bizim realitemiz maalesef başka.

Kadromuz ve özellikle de hücum oyuncularımızın form durumu ortada.

28-30 yaş ortalamasıyla bu kadar yoğun maç takviminde oynamak, üstelik çok sınırlı bir dış destekle oynamak…

Bunu göz ardı edip, faturanın ilk tökezlemede Erhan Hoca’ya kesilmesi bence yanlış oldu.

 

TARAFTARIN BİLGİLENDİRİLMESİ GEREKİR

Ülkeyi yönetenlerin görevi vatandaşları için hukukun üstünlüğüyle güvenliği sağlayıp, vatandaşları için en iyi koşulları oluşturmaya çalışmaksa,  futbolda da yönetimlerin evvela görevi, futbolcular için en ideal futbol ortamını oluşturmaları ve zihinlerini futbola odaklamalarını sağlamalarıdır.

Bugün camiamıza baktığımızda ise, transferler (Emre Can ve Yaser) ve kadro yapılanması (Bilal, Bahri Can ve Dilaver’in kadroya alınmaması) noktasında bu güvenliği oyunculara veremiyor.

 

Teknik direktör ve kendi iç dinamiklerinin düzenlenmesi noktasındaki tavır da herkesin malumu.

Dışarıdan görülen görüntü tam bir kaos.

Camianın salahiyeti için bir an evvel yol haritası ve eylem planı oluşturulup hareket edilmesi, taraftarın bu durum için bilgilendirilmesi şarttır.

Umarım Engin Koyun mevcut arızalara merhem olur ve camianın beklentilerini karşılar. 

Futbolcuların henüz maçın başındaki oyunlarıyla kafa olarak zihinlerinin tamamıyla sahada olmadığını rahatlıkla görebiliyorduk. 

Yeni teknik direktör Mustafa Reşit Akçay’ın iyi bir psikolojik etki yaratacağına olan inancım tam.

Keza transfer döneminde yapılacak hamleler de çok kritik.

Santrfor Tahir Babaoğlu ve sol bek-sol stoper Musa Nizam ile anlaşıldı.

Eski kaptanımız Burak Süleyman nokta atışı olur.

Ancak Göztepe, Burak’ı bırakmamakta kararlı.

Bizim tanıdığımız Burak Süleyman bu işi halleder ve Kocaelispor’a, yani yuvasına çok güçlü bir şekilde döner.

 

Şanlıurfa maçı ile ilgili de kısa bir geçiş yapalım.

Şanlıurfaspor, Cüneyt Biçer’le yeni bir yapılanmaya gitmiş.

Bizle berabere kaldıktan 3 gün sonra Afyon adamları dümdüz yaptı!

Onların puan tablosu itibariyle kaybedecekleri hiç bir şey yoktu.

Bizim ise yoğun maç trafiğinin son ayağıydı.

Kısacası oynayabileceğimiz en kötü zaman ve şartta maça çıktık.

 

Yediğimiz gol bizi uykudan uyandırdı

Ne oynadığını bilmeyen, ilk kez bir arada oynayan bir oyuncu grubu vardı sanki sahada.

Ne doğru dürüst oyun kurabildik, ne de savunma yapabildik.

Tabiri caizse üç pas üst üste yapamadık.

Ortada geçen maçta bireysel yeteneklerimizle çabalasak da maça ağırlığımızı koyamadık, bırakın onu ikinci yarıdaki pozisyonları değerlendirseler belki de 1 puandan da olacaktık.

 

Yediğimiz golde Batuhan’a çarpan top Bayram’ı yanılttı.

Taha Batuhan iki maçtır talihsizlik yaşıyor.

İki maçta da takımın en iyisi olan futbolcu Hekimoğlu ve Şanlıurfa maçlarında tam bir korku filmi izledi.

Yediğimiz golden hemen sonra golü Benhur ile beraberliği bulduk.

Sonrasında da gole yaklaştık ama yine beceriksizdik.

Santraforlar gol atmadan nereye kadar gidebiliriz ki?

 

Kazandığımız maçlarda genelde ikinci yarının başları itibariyle gösterdiğimiz direncin etkili olduğunu gördük.

Bu maçta ise ikinci yarının başında gösteremediğimiz direnç maalesef oyunu şekillendirdi.

2. bölgede ortaya kimlik koymakta zorlandık.

Maçın sonraki dakikalarında orta sahada değişiklik maça ortak olmak için şarttı.

Yiğitali bizim için kritik bir adam ancak bu maç belki de alternatifsizliğinin faturasını ödedik.

Bu maç özelinde oldukça kötü bir performans sergiledi ve değişmesi gereken kişiydi.

Ancak ilk 11deki Mesut gibi yine ön libero tiplemeli Muhammed’i, Murat Cem yerine oyuna sürüldüğünü gördük.

Bu dakikadan sonra geçtiğimiz maçlardan da alışık olduğumuz bir görüntüyle yüzleşmek durumunda kaldık.

Yalnızca uzun top yapabildik ve akıllı bir oyun ortaya koyamadık.

Eğer İrfan’ın dönme süresi uzayacaksa umarım transfer döneminde Murat Cem’e alternatif, oyunu iki yönlü oynayabilen bir isim düşünülmesi lazım.

Ki Mustafa Reşit hoca da iki yönlü bir 8 numara istedi.

 

Şanlıurfa maçı, Manisa maçı ile birlikte sezonun ilk yarısındaki en kötü maçlardan birisiydi.

Dediğim gibi…

Kimi belirsizlikler var ve başta Engin Koyun, ardından Mustafa Reşit hoca bu belirsizlikleri ve arızaları bir an evvel tamir edip vagonları rayına koyar.

Sarıyer, Manisa, Çorum, Afyon gibi sert takımlar ikinci yarının ilk bölümünde bizi bekliyor.

İşimiz kolay değil ama bizim bir adımız var… O da…

KOCAELİSPOR..!

“Zor” bizim göbek adımız!

 

  

Güncelleme: 23 Ocak 2021 01:11
BENZER HABERLER
Başak Yemek
Arslan Teknik
X