Fırat Gül’e soralım?

 

Fırat Gül’e soralım?

Ankara Demirspor maçı özelinde çok konuşulan konulardan birisi de hakemler oldu.

Bizim hakemlere dair bir tasarrufumuz olamaz.

Tatlı sert müdahaleli oyunu bir yere kadar isabetliyken, evet hakem ölçüyü kaybetti ama biz hakeme rağmen öne geçtik.

Öne geçtikten sonra evinde skoru koruyamamak ve bu skorla mağlup olmak, sahadaki futbolcular kadar Fırat Gül’e de yazar.

Sezon başından beri hücumda bir B planımızın olmadığından bahsediyoruz.

Sıkışan maçlarda tek alternatifimiz doldur boşalt oluyor.

Karacabey’de ve Sarıyer’de işe yaradı ancak Ankara Demir’de Alperen ile Ümit Yasin hava toplarını vermeyince çekirge bu kez sıçrayamadı.

Bu arada Alperen’i çok beğendiğimi belirtmek isterim.

 

KADRO DERİNLİĞİMİZ ASLINDA YOK! BECEREMEDİK

Maç boyunca yalnızca iki değişiklik yaptık.

Mertan da malum hava topları noktasında etkinliği dışında çok da bir şey vaat edemiyor.

Bununla alakalı yaşadığımız taktiksel nakıslığı hep ifade ediyorum.

Bir de sık sık şu yorumları gördüm. “Kadro derin değil, kimi oyuna alsın, Hocanın suçu ne?”

Sezon başında gelen eleştirilere karşılık, neredeyse verdiği hemen her demeçte, kadronun yeterli olduğunu, transferi düşünmedikleri yanıtını vermişti Fırat Gül.

Sezon içerisinde de sık sık kadro derinliğinin yeterliliğini ifade eden açıklamalar yapıyordu.

 

MERKEZ DÜŞTÜ, KULÜBE SEYRETTİ

Son birkaç maçtır performansında düşüşler yaşayan Samet Ali birkaç pozisyon dışında sahada yoktu.

Cem, yükselen grafiğine rağmen çok kötüydü.

Bu değişiklikleri yapmak bu kadar zor muydu? Mesela ısrarla güvendiğini ifade ettiği Hazarhan’ı neden bu maçta oyuna atmadı?

Taktiksel olarak oyunu götürdüğü yerin başarılı olmadığını gördükten sonra, yorulan ve son bölümde takati kalmayan Mehmet Yılmaz çıkıp, defansı üçlemek suretiyle yerine orta alandan etkili olabilecek belki bir Yiğitali veya Tayfun’u ve Yusuf Cihat’ı rahatlatacak Taş veya Mesut Can değişikliği denenemez miydi?

Merkezin düştüğü anlarında Fırat Gül seyretti.

 

GEREKSİZ İNADI BIRAKMAK ZORUNDA

Sezon başında farklı tiplemeler olması hasebiyle hücum çeşitliliğimizi arttıracak isimler olan Oktay Balcı ve Uğurcan Bekçi düşük maliyetlerine rağmen neden takımda tutulmadı?

Elbette bazı şeylerin oturması için ısrar etmek, sabırlı olmak ve olgunlaştırmaya çalışmak başarının anahtarıdır.

Fakat alternatif üretememek, farklı çözüm yollarının peşinden koşamamak, gerekli anlarda değişerek riskleri alamamakta bir kişilik probleminin işaretidir.

İkisinin arasındaki ince çizgide fazla gezindiğinizi, inatçı ve iletişime kapalı halinizle maalesef menfi tarafa doğru kaymalar yaşadığınızı görüyorum.

Sizinle yollar ayrılmazsa, umarım bu tatil iyi atmosfer oluşturmakla, rakibe saygısızlık yapmayı karıştıran taraftarımıza da; kafanızı toparlamanız ve peşine düştüğünüz gereksiz inatlarınız açısından size iyi gelir.

    

Yazarın tüm yazıları